• DİL
sosyal sosyal sosyal sosyal sosyal
Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur

Mustafa Kemal ATATÜRK

T. Devrim ERCAN

taylanercan@hotmail.com

DÜNYA SAVAŞI ve CHP

25-04-2021

 

     ''İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar'' sözleri ile nasıl büyük bir deha olduğunu dünyaya göstermişti aziz Atatürk. 
     Bugün dünya bir savaşın eşiğinde, tedirgin bir şekilde tehlike çanlarını çalıyor. Dünyanın en büyük sömürüsü olmaya devam etmek isteyen ABD ile onun vahşi kapitalist sistemine dur demek isteyen Çin ve Rusya başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya gelmelerine ramak kalmış durumda. 
     ABD, ''Breattan Wood sistemi'' doların rezerv para olmasını şart koşarak dolar üzerinden baskı kurarak ve dünyayı da bu şekilde hizaya getirmeyi hedefleyen sistemi ile dünya jandarmalığına soyunmuştu. Kendi çıkarlarına ters gelen yada bağımlı olmaktan kurtulmayı isteyen ülkelere bu yöntem ile yaptırım yaparak terbiye ediyordu. Irak, Libya bunu acı bir tecrübe ile yaşadı. 
     Türkiye'deki rahip olayı ile ABD dolar sopasını göstermişti. 
     Aynı şekilde Biden, Rusya'nın ABD seçimlerine müdahil olduğu iddiası ve Putin'e ''katil'' nitelemesiyle ''Moskova bedelini ödeyecek'' şeklinde açıklama yapmıştı. Çin için ekonomik yaptırımlar söz konusu olabilir mesajını vermişti. 
     Uzun zamandır İran'a çok ağır ekonomik yaptırımlar uyguluyor.
     Fakat bu sefer karşısındaki ülkeler ne Irak nede Libya.
     Günümüz koşullarında küresel dengeler değişti. Hegemonya el değiştiriyor. ABD'nin tek kutuplu dünya düzeni artık ortadan kalkarak çok kutuplu dünya düzenine geçildi. 
     Çin ve Rusya ABD'nin CAATSA yaptırımlarına karşı çıkıyorlar artık. Bunun içinde dolar sistemi yerine alternatif para birimi üzerinde kafa yoruyorlar. Doların hegemonyasını yıkarak dolara bağımlı olmaktan kurtulacaklarını çok iyi biliyorlar. 
     Geçmişte Saddam Hüseyin ve Kaddafi petrol satışının dolar üzerinden değil de altın üzerinden olmasını net bir şekilde dile getirmişlerdi. ABD ise demokrasi getiriyoruz diyerek iki lideri koltuklarından indirerek kendi halkı tarafından öldürmüştü. Sonuç olarak petrol ticareti yine dolar üzerinden devam etmiş, ABD dolar rezervine devam etmişti. 
     Şimdi ise Putin ve Şi alternatif para birimini tercih edeceklerini yüksek sesle dile getiriyorlar. 
     ABD'nin bu durumda ne yapacağı merakla bekleniyor. 
     Çünkü bu sefer karşı cephede yeni nesil silahlanması ile Sovyetler Birliği dönemindeki seviyeyi yakalamak üzere olan Rusya var. İnsansız hava araçları, yeni tip füzeleri, dünyanın en büyük nükleer denizaltısı Belgard'ı suya indirmesi, sınırsız menzilli füzeler, Su- 57 avcı uçağı ve S 500 füze savunma sistemi ile Rusya ABD için ciddi ciddi caydırıcı bir güçtür artık.
     İran uranyumu % 20'nin üzerinde zenginleştirdi ve % 90 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum üretebilecek kapasiteye sahip olduklarını dünyaya duyurdu. 
     Satın alma paritesi ile ölçüldüğünde Çin artık dünyanın en büyük ekonomik gücü durumunda. Son 15 yılda ABD ile Çin arasındaki ekonomik ve siyasi denge Çin lehine ciddi bir şekilde değişti. Dünya ticareti içindeki pay Çin lehine hızla artarken, ABD aleyhine geriliyor. 
     ABD savunma sistemlerini son yıllarda % 58 arttırırken bu oran Çin'de % 400 leri geçiyor. 
     ABD bu olumsuz gidişin farkında olduğu için farklı hamle yöntemleri denemeyi düşünüyor. 
     ABD Girit'te askeri yığınak yaparak en büyük denizaşırı hava üssünü oluşturmayı amaçlıyor. Bir yandan Yunanistan'a silah hibe ederek Arap devletleri ile Türkiye'yi kıskaca almaya çalışıyor, diğer yandan ise parası ödendiği halde F-35 savaş uçaklarını vermeyerek Rusya'ya karşı hamlede bulunmasını hedefliyor. 
     Eskiden nükleer başlıklı füzelerin caydırıcılığı vardı. İki kutuplu ülkelerde olası bir nükleer saldırı iki ülkenin yok olması ile sonuçlanacak felaketlere gebe olabilirdi. Şimdi ise gelişen teknoloji ile korkunç ve ürkütücü yeni nesil silahlar ile dünya bir kıyımın, yeni bir savaşın eşiğinde. 
     ABD'nin isteği dolar ile dünyayı terbiye ederek ve jandarması olamaya devam ederek vahşi kapitalizmini devam ettirmek iken değişen dünyanın yeni aktörleri bu sömürüye dur diyorlar. 
     Böylesine bir durumda en büyük tehlike çanları Türkiye için çalıyor. 
     CIA'in adamı Fetö eli ile gerçekleşen Ergenekon, Balyoz kumpasları ile Türk ordusunun seçkin subaylarına, paşalarına kumpaslar kurularak cezaevlerine atmışlardı. Onların boşalttığı yerleri Fetö'cü, tarikatçı, cemaatçi subaylar ile doldurmuşlardı. 
     Mustafa Kemalin askerleri gitmiş hoca efendilerin, şeyhlerin, gavsların subayları gelmişti. Dünyanın en güçlü ordularından birisi olan TSK dağıtılmış, iktidarın siyasete alet etmesi ile ağırlığını yitirmiştir. Bugün hala tarikat dergahına giderek cübbeli sarıklı namaz kılan amiralleri görüyoruz. 
     Kurtuluşun ve kuruluşun partisi CHP ise bu süreci sadece izlemekle yetiniyor. 
     Genel Başkan ve genel merkez yöneticileri hamaset yaparak iktidara geleceğiz söylemlerini dillerinden düşürmüyorlar. 
     İyide iktidara nasıl geleceğiz?
     Parti içinde milli güvenlik uzamanı var mı?
     Dünyanın güncel durumunu takip ederek strateji belirleyecek strateji uzmanları var mı?
     Dış politikayı takip edecek, buna göre siyaset belirleyecek hariciyeciler kimler? 
     Çok mu zor böyle değerli isimler partiye kazandırarak yönetim kadrolarına getirmek?
     CIA elemanı Fetö eli ile Ergenekon kumpası ile cezaevlerine atılan Adil Serdar Saçan milli güvenlik uzmanı olarak partiye dahil edilemez miydi?
     Yada Mavi Vatan yaratıcısı, strateji uzmanı emekli Amiral Cem Gürdeniz CHP üyesi yapılarak böylesine sıcak günlerde yararlanma imkanı olamaz mıydı?
     Türkiye için büyük bir şans olan sayın Onur Öymen neden ve kimler için partiden uzaklaştırıldı? 
     Bir Cihangir İslam kadar değerleri yok muydu?
     Kadın kotasından PM üyesi yapılan Mehmet Bekaroğlu genel merkeze mescit açmaktan başka CHP ye ne kattı?
     Dış siyasette hiçbir tecrübesi olmayan Öztürk Yılmaz paraşütle partiye indirilirken Onur Öymen neden uzaklaştırıldı? 
     Fetö'ye kalemini kiralayan Ahmet Altan'a geçmiş olsun demek neyin nesi?
     Böylesine günlerde her zaman bir stratejisi olaması gereken CHP, maalesef niteliksiz kadrolar eliyle, hamaset siyaset üreterek ve bir sonraki dönemde koltuklarını garanti altına almak endişesi olan yöneticiler eliyle bir girdapta debelenip duruyor. 
     Siyaset sol yumruğu kaldırıp dostlar merhaba demekle, yetki verin TBMM yi inleteyim hamasetleri yapanlar eliyle bir yere varamaz. 
     Varlığı ile yokluğu belli olmayan, dostlar alışverişte görsünler düşüncesi ile yapılan siyaset, örgütü, toplumu ayağa kaldıramaz. 
     Unutmayın ki o koltuk sizlere dönemin en büyük dehası vede strateji uzamanı Atatürk'ten emanet, babalarınızdan miras değil...

T.Devrim Ercan