taylanercan@hotmail.com
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Dersim olayları için 'katliam' dedi.
İsterdik ki bu sözleri kullanan şahıs bir açıklama daha yaparak ' dil sürçmesi ve büyük bir hata yaptım' deme cesaretini gösterebilmeliydi.
Fakat hiç oralı olmayarak ve geri adım atmayarak sözlerinin arkasında durduğunu gösterdi.
Bu şahsın kullandığı dil Cumhuriyet Halk Partisini değil, kendi fikirlerini yansıtmaktadır.
Dersim için katliam denilmesinin üzerine, cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini benimsemiş, onun ışığından gittiğini iddia eden geçmiş dönem Milletvekillerinin, parti üst organı yöneticiliğinde bulunmuş parti büyüklerinin, il başkanlığı yapmış kişilerin bu açıklama karşısında gerekli tepkiyi ortak bir dille ortaya koymasını beklerdik.
Hali hazırda bu görevlerde bulunan başta il başkanı olmak üzere, Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekillerinin bu konu hakkında iki satır açıklama yapmalarını beklenirdi.
Fakat yine olmadı, bir kere daha Bursa sessizliğe gömüldü. Geçmişten günümüze parti yönetim kadrolarında bulunanlar deve kuşu misali kafalarını kuma gömerek, ya kötü olmak istemediler, yada siyasi ikbal ve beklentileri için sessiz kalarak olanları görmezden geldiler.
Dersim olaylarına katliam demek, açık açık Atatürk'e, o dönemin yöneticilerine ve Cumhuriyet Halk Partisine 'katliamcı' demektir.
Dersim olayları için katliam diyen şahsın açıklamasını 'öyle demek istememişti, şu şekilde ifade etmişti. Aslında Atatürkçüdür,yurtseverdir' demek o şahsı temize çıkartma gayretinde olmaktır.
Dersim isyanına katliam demek, Atatürk'e 'katil' demektir.
Bunun iler tutar yanı yoktur.
Bu şahsın yaptığı paylaşımla, söylediği 'katliam' sözcüğüyle mağdur olan kendisi değil Cumhuriyet Halk Partisidir.
Asıl bu şahıs bu dili kullanarak Atatürk'ü hedef tahtasına oturtmuş oluyor.
Atatürk'ün partisinden Milletvekili seçilen bu şahıs özür dileyerek acilen Cumhuriyet Halk Partisinden istifa etmelidir.
Atatürk'ün partisinde siyaset yapan şahıslar, işlenen parti suçu karşısında disiplin mekanizmasını acilen çalıştırmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi yönetim kadrolarında olmanın karşılığı bir coğrafyada doğmak yada bir mezhebe ait olmak değil, Atatürk devrimlerine sıkı sıkıya sahip çıkarak bu yolda taviz vermeden siyaset yapmak olmalıdır.