taylanercan@hotmail.com
Düşün 1919 yılının baharındaki Anadolu’yu… Arazi kıraç, toprak onu süren sarı öküz kadar inatçı. Su işlemez toprağı tırnaklarıyla işlemiş bu coğrafyanın kadını. Ve İstanbul’un göbeğinde sallanıyor Büyük Britanya bayrağı… Ve Mehmet Kamil Fransız’ın dipçiğinde şehit oluyor Antep’te. Hani gazi değildi o vakit Antep.Boynunu bükmüş bir yetim gibi duruyordu güneyde. Kamil’in kanı yere aktığı vakit Antalya sahilinde İtalyan askerleri güneşleniyordu sıcak sıcak. Oysa o zamanlar güneş yakmıyordu yörüğü emperyalistlerin gölgesinin yaktığı kadar… Rumlar zıvanadan çıkarcasına saldırırken Türk köylerine,Ermeniler soykırım yaparak Ararat yapmaya çalışıyorlardı Ağrı dağını. Ocaklar değil yürekler yanıyordu Anadolu’da… Anadolu yangın yeri,acılar arşa çıkmış… Yarini gözleyenler umuda volta atmış. Anaların içi sızlarken, babalar gönül ocaklarını sönmeyen ateşle karmış. Haneler yıkık,yokluk kene gibi kemiğe sarılmış… İşte umutsuzluğun kol gezdiği karanlığın en zifirinde sarışın kursa benzeyen çakmak gözlü Kemal Paşa umut oldu amansız yüreklere. Küllerinden bir vatan kurdu, Sadece işgalcileri değil,işbirlikçi vatan hainlerini de dize getirdi,üzerinde güneş batmayan imparatorluğu güneşe hasret bırakarak… Ve günümüzde ise Atatürk’e hakaret etmek,küfretmek en kolayı oldu. Atatürk’ü itibarsızlaştırmaya çalışanlar en muteber kişi yerine konuldu… Neler denilmedi ki ; Selanik dönmesinden tutunda,zaten sarışın mavi gözlü,olsa olsa Rum olur denildi. Onu dünyaya getiren eli değil ayağı öpülesi mübarek kadını geviş getiren ağızlarına doladılar. Camiyi kapattı,kötü yolda kullanıldı onun zamanında deme ahlaksızlığını bile yaptılar. Lozan ile haklarımız kaybedildi dediler Sevr i akıllarına getirmeden. Onun kurduğu cumhuriyette onun ardından atıp tutmayı marifet bildiler. Onun gerçekleştirdiği devrimler ışığında bu ülkeyi karanlığa sürüklemeyi ilke edindiler. Oysa sözlerin Atatürk’ü itibarsızlaştıramayacağını akıllarına getiremediler. Oysa dünyanın önünde saygıyla eğildiği büyük şahsiyeti küçücük beyinleriyle silmeye yeltendiler. İşte cağımızın hastalığı Atatürk’ü kötüleme,küçük düşürmeye çalışma hastalığı. Şimdi sen Anadolu’ya ışık olan,bireyin değil ülkenin namusunu kurtaran asrın liderinden bu kadar çabuk mu vazgeçeceksin? Şimdi sen bu hastalık karşısında pes mi edeceksin?
T.Devrim Ercan