• DİL
sosyal sosyal sosyal sosyal sosyal
Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir

Mustafa Kemal ATATÜRK

Ayse Filiz SALICI

salicievi@hotmail.com

ÇOBAN ATEŞLERİNİ YAKMAK… YENİDEN

04-07-2019

Her köşesi açık bir tarih müzesi olan bu beldede, tarihin içinde yürüdüğümüz, oturduğumuz, tarla sürdüğümüz yüzdüğümüz bu şirin beldede topu topu üç çocuktular tarihten konuşmak isteyen.. Veya biz yalnızca bu üç çocuğa ulaşabilmiştik.

Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, ‘ne yapabiliriz çocuklar gençler için’ diye kafa yorduğumuz, gönülden geçen, dile gelen, ama imkânsızlık ağına takılan ökse kuşlarından biri kurtulup uçtu ve haftada bir gün oturup konuştuk bu güzelim üç çocukla…

Geldiler… Her Cumartesi saat 3’te ADD lokaline geldiler. Tarihin, sadece giriş sınavlarında çözülecek can sıkıcı sorular olmadığını anlatmaya, anlamaya çalıştık, birlikte kafa yorduk, sorular sorduk, cevaplar bulduk...

Avcı- toplayıcı atalardan ,tarım devrimine, oradan devlete, paraya, zengine, fakire, insanın uzun macerası içinde dolaştık elverdiğince...

Her durakta duramadık; mükemmeli unutmadan mümkünün izinden yürüdük.

Yaz geldi, tatile çıktık. Sona doğru, katılan gençlerle çoğalmıştık. Sırtımızı sıvazlayan, kolumuzdan tutan şahane destekçilerimiz vardı; Özge abla, Oğuzhan abi veeee Dilan abla..

İzleyeceğimiz videoları kaydeden, çocuklar gelmeden derneğimizi temiz pak kılan, onlara meyva tabakları, çaylar hazırlayan, sohbetlere aykırı fikirleriyle renk katan… ve caz parçalarını nefis yorumlayan Dilan abla..

Tam yaz gelmişti ki İznik’e de bir misafir geldi; İznik Müdafayı Hukuk Cemiyeti kurucularından, Cumhuriyetimizi , bugünü var eden ,bize hürriyet içinde yaşadığımız bu vatanı armağan eden efsane kahramanlardan Kuvvacı Mehmet Tevfik (Sindel) Bey’in kızı Sevim (Sİndel) Hanım...

Çocuklarımız hep sözünü ettiğimiz kuvvacı kahramanlardan birinin hayatına, emanetine dokunacaklardı, öyle de oldu.

İznik’te 12 Ekim 1919’ da Müdafaayı Hukuk Cemiyeti’nin kuruluşunu gören tarih akıp gidiyordu..

Kut-ül Amare’de ,çarpışıp İngilizlere esir düşen, Bombay’daki esir kampından, Hindistan’dan dönüşte ulusal direnişe katılıp, zaferi yapan ustalardan Mehmet Tevfik Bey’i, babasını anlattı Sevim Hanım, 90’ına yaklaşmış bir gençti!..  Tarihin elini öptü çocuklar.

Vee bu azmin bir armağanı olmalıydı, oldu da..

Dikey Dünya Doğa Evi, eğitmen Mutlu abi çocukları kucakladı ve onlara dağda yıldızlı bir gece hediye etti..  bir de unutulmaz anılar!..

Küçük ve şen keçi yavruları gibiydiler, yeleleri rüzgârda savrulan taylar gibi.. Zeki’yle onları izlerken; kıymeti bilinmemiş, yetenekleri, zekâları, dahası hayatları hoyratça harcanmış nice genç kuşakları hüzünle andık.

Eğer güzel günler görmek istiyorsak bu memlekette, “motorları maviliklere sürmek” istiyorsak; gençlerimize ve çocuklarımızadır bundan böyle her servetimiz..

Çok çalışacağız; merak eden, sorgulayan, hayal kuran insanlar yetiştireceğiz.

Yaşama heyecanını, sonsuz öğrenme tutkusunu ,farklı olanın peşinden gidebilme cesaretini, vazgeçmemeyi ve en umutsuz durumlarda  umut edebilmeyi başaran çocuklar, Atatürkçü düşünceyi anlamış olacaklardır.

İznikli çocuklar, memleketimizin güzel çocukları,

HER ŞEYİ ÇOK GÜZEL YAPACAKSINIZ

                         Biliyoruz, ve SİZİ ÇOK SEVİYORUZ !..

Yarınlara çoğalarak yürüyoruz…

Çocuklarımıza destek veren Dikey Dünya Doğa Evi/ Mutlu İnan Akdağ'a ve emeği geçen dostlarımıza teşekkürler.